İslâmiyyetde mâtem tutmak yokdur. Peygamber efendimiz mâtem tutmağı yasak etdi. (Müslim) kitâbında bildirilen hadîs-i şerîfde (Mâtem tutan kimse ölmeden tevbe etmezse kıyâmet günü şiddetli azâb görecekdir) buyuruldu. Yine Müslimde bildirilen bir hadîs-i şerîfde Peygamberimiz (İki şey vardır ki insanı küfre sürükler. Birisi bir kimsenin soyuna söğmek ikincisi ölü için mâtem tutmakdır) buyurdu. Muharremin onuncu Aşûre günü mâtem yapmak bağırıp çağırmak ilk olarak [h. 65 de hazret-i Hüseynin intikamını almak için ayaklanıp Kûfeyi alarak bir şî’î hükûmeti kuran] Muhtâr-ı Sekâfî tarafından ortaya çıkarıldığı (Tuhfe)nin baş sahîfelerinde yazılıdır. Bu bid’at mezhebsizler arasında bir ibâdetmiş gibi yayıldı. Hâlbuki Muhtâr bunu Kûfe ehâlisini aldatıp onları Emevîlerle harbe sürüklemek böylece hükûmeti ele geçirmek için bir hiyle olarak yapmışdı.
Mâtem yasak olmasaydı herkesden önce Peygamber “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” efendimizin ölümü için mâtem tutulurdu. Sonra hazret-i Ömer ve hazret-i Osmân ve hazret-i Alî ve hazret-i Hüseyn şehîd edildikleri için mâtem tutardık. Bunların hepsini çok seviyoruz. Şehîd edildikleri için çok üzülüyoruz. Fekat mâtem yapmıyoruz. Mâtem yapmıyoruz ammâ kalbimiz kan ağlıyor.
Müslimânların mâtem yapması ve başkalarına la’net etmeleri yasak edildiği için mâtem yapmıyoruz. İslâmiyyetde doğum gününü kutlamak Allah'ü teâlâya şükr etmek vardır. Peygamber efendimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Pazartesi günü oruc tutardı. Sebebini sorduklarında (Bugündünyâya geldim. Şükr için oruc tutuyorum) buyurdu.